İklim Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı: Teklif bir karbon ticaret kanununu
İklim Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler sona erdi. Görüşmeler sırasında teklifin karbon emisyon piyasasını düzenleyecek bir karbon ticaret kanununu olduğu eleştirisi yapıldı.

Fotoğraf: AA
Ankara – İklim Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler TBMM Genel Kurulu'nda sona erdi. Teklifin maddelerine geçilmesinin kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi 9 Nisan Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.
Teklifin tümü üzerine görüşmeler esnasında söz alan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, konuşmasını başlamak üzereyken AKP sıralarında az sayıda milletvekili olmasına tepki gösterdi. Meclis'in itibarsızlaştırıldığını belirten Erol, Genel Kurul salonunda az sayıda AKP’li milletvekili olmasını kürsüde yaklaşık 5 buçuk dakika boyunca sessiz kalarak protesto etti. Erol ayrıca şunları söyledi: "Çok önemli bir kanunu görüşüyoruz, bizden sonraki nesilleri de ilgilendiren bir kanun. Bakıyorum komisyon burada, Divan yerinde, Yeni Yol Partisi Grubu burada. İYİ Parti Grubu burada, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu burada, DEM Parti Grubu burada, CHP Grubu burada ama AK Parti yok. Bu kadar ciddiyetsizlik olur mu? Soldan sağa sayıyorum, 15 arkadaş arkadaş burada. İktidar partisinin getirdiği bir kanun teklifi görüşülürken o iktidar partisinin milletvekilleri bu Genel Kurul salonunda olmaz mı? Bu Meclis'i niye itibarsız haline getirip de kendi getirdiğiniz kanun teklifine bile sahip çıkma gereği duymadan odalarınızda veya başka yerlerde oturursunuz? Bu Meclis'in görevi kanun yapmak. Bir kanun teklifi gelmiştir ve bu kanun teklifi komisyonda görüşülürken ilgili komisyon başkanımız, bakan yardımcımız, CHP komisyon üyeleri olarak bir araya geldik, değerlendirme yaptık, eklemeler yaptık, çıkartmalar yaptık, Genel Kurul'da görüşülmesi gereken maddeler üzerinde anlaştık. Ama bunun konuşulacağı ve şekil verileceği, kanunlaştırılacağı yer neresi? Genel Kurul. Genel Kurul'da bakıyorsunuz AK Parti Grubu yalnızca oy vermeye geliyor, neye oy verdiğini de bilmiyor. Konuşma yapmak yerine AK Parti grubunu protesto etmek, kendi getirdikleri kanun teklifine sahip çıkmak için burada bulunmadıklarından dolayı sessiz bir şekilde bekleyeceğimi ifade etmek isterim.
Üç dönemdir milletvekiliyim. Siyasette nezaket kurallarına son derece dikkat eden birisiyim, devlet geleneklerini de parlamento geleneklerini de iyi bilen birisiyim. Herhalde 15 yıllık milletvekilliğim süresi içerisinde sanıyorum ki en etkili konuşmam suskunluğum oldu bundan dolayı sizlere de teşekkür ederim."
"Tek bir hedef var: İklim krizini piyasanın bir aracı hâline getirmek"
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca da kanun teklifine tepki göstererek teklifin iklim kriziyle mücadeleyle uzaktan yakından bir alakası olmadığını söyledi. Koca'nın kanun teklifinin tümü üzerine yaptığı konuşmasında şunları söyledi; “Doğayı, yaşamı, ekosistemi baz alan tek bir göstermelik maddenin bile öylesine koyulmadığı bir garabet kanun teklifi var bugün bizim elimizde. Tümüyle sermaye merkezli, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış bir ticaret kanunuyla, bir ticaret sözleşmesiyle çünkü karşı karşıyayız bugün. Bir kapitalist yağma kanunu ve daha da ötesinde ekolojik yıkım kanunu niteliği taşıyan, karakteri taşıyan bir kanun teklifiyle daha karşı karşıyayız. Tek bir hedef var: İklim krizini piyasanın bir aracı hâline getirmek ve karbon emisyon piyasasını düzenleyecek bir karbon ticaret kanununu bu Mecliste şimdi olmayan AKP vekillerinin oy çokluğuyla birazdan oylamada alelacele Meclisten geçirivermek. Dünyada uygulanan ve çoğu zaman iklim suçlarını aklamaktan başka da hiçbir işe yaramayan bu emisyon ticaret sistemine entegrasyon sağlamış olacaksınız aslında ve dolayısıyla ne olacak? Karbon salınımı alınıp satılabilen bir meta hâline gelecek. Şirketler kirletme hakkı elde edecekler, şirketler tahribat hakkı elde edecekler, kirletmeyi paralarıyla satın alma hakkı elde edecekler.”
“Teklifle bir karbon piyasası kuruluyor, birileri yine vurgun yapacak”
Teklifle bir karbon piyasası kurulduğunu ve yine buradan birilerinin vurgun yapacağını, bu vurgun planını yapabilmek için de bu kanun teklifine ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek; “O yüzden aslında bu aceleniz. Elimizde kapitalist kâr mantığıyla hazırlanmış bir kanun teklifi var. Böylesi bir mantıktan iklim krizini daha fazla derinleştirmekten başka bir şey çıkmaz çünkü kâr ve sermaye birikimini hedef almayan, kapitalist büyümeyi sınırlamayan, geniş ölçekli üretimle derdi olmayan bir üretim modeli hiçbir şekilde, hiçbir koşulda iklim krizini çözemez çünkü esas mesele, bu meselenin esas müsebbibi kapitalizmin ta kendisidir. Dolayısıyla sermayenin yasalarıyla sürekli kâr güdüsüyle ilerlemekte ısrar, aslında yok oluşta ısrardır, gezegeni yok etmeye sürüklemekte ısrardır. Ekokırımı bir suç olarak gören, çevresel yıkımı bütüncül olarak ele alan, kapsayıcı, etkili bir iklim yasasını hep beraber, hepimizin sorumluluğuyla, acilen bilim insanlarıyla beraber, sivil toplum örgütleriyle beraber, ekolojistlerle beraber gelin birlikte hayata geçirelim."
Teklifin tümü üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, kanun teklifinin geri alınması ve iyileştirmeler yapılması gerektiğini söyledi.
Seller, kuraklık ve orman yangınlarına dikkati çeken Esen, etkin bir iklim yasasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Esen, "Şayet bunu başaramazsak önümüzdeki yıllarda bu sorunlar ülkemize ağır darbeler vurabilir. Ekonomimize, kamu sağlığına ve topluma geri dönüşü olmayan zararlar verecek potansiyele ulaşabilir." dedi.
“İklim krizine etkili bir yanıt vermekten uzak”
İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş, Türkiye'nin geleceğini ve gelecek nesilleri doğrudan ilgilendiren bir yasa teklifinin görüşüldüğüne işaret ederek, "Ancak ne yazık ki önümüzdeki bu İklim Kanunu Teklifi, gerçek bir iklim kanunu olmaktan, iklim krizine etkili bir yanıt vermekten uzak, usul ve esas açısından eksik ve daha çok 'emisyon ticaret sistemi düzenlemesi' niteliği taşıyan, yani bir nevi ticaret kanunu anlayışıyla hazırlanmıştır." ifadelerini kullandı.
İklim değişikliğiyle mücadele etmek için önce karbon yutak alanlarının korunması gerektiğini söyleyen Toktaş, mevcut ormanları ve sulak alanları korumanın, karbon emisyonlarını dengelemenin en önemli yolu olduğunu belirtti.
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Türkiye'nin iklim krizinin merkezinde bulunduğunu, Akdeniz Bölgesi'nin bu konuda en riskli yerlerden olduğunu anlattı. Kanun teklifini "karbon piyasasını düzenleme kanunu" olarak nitelendiren Akın, gerçek anlamda bir "İklim Kanunu"na ihtiyaç olduğunu söyledi.
CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, dünyanın dört bir yanında kuraklık ve su kıtlığının milyarlarca insan ve hayvanın yaşamını tehdit ettiğini, aşırı hava olaylarının şehirleri yerle bir ettiğini; tarımsal üretimin düşmesi nedeniyle gıda krizinin büyüdüğünü anlattı.
Küresel sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlanamadığı sürece felaketin boyutlarının daha da büyüyeceğine dikkati çeken Dinçer, "Bu kriz artık en çok insan hayatını etkileyen bir hal aldı. İklim krizi sadece buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi meselesi değil, vatandaşın ekmeğinin küçülmesi, sofrasındaki gıdasının azalması, fındık üreticisinin, çay üreticisinin, buğday üreticisinin yani çiftçinin ve hayvancının zor günler yaşaması demektir. Türkiye ise ne yazık ki bu krizden muaf değil, hatta tam ortasında yer almaktadır." ifadelerini kullandı.
Kanun teklifini eleştiren Dinçer, "İklim krizi sadece bir çevre meselesi değil, aynı zamanda bir adalet meselesidir. Bu kriz en çok yoksulları, emeği ile geçinenleri, gıdaya, temiz suya erişimi sınırlı olanları vuracaktır. Ama gelin görün ki bu yasa teklifi ne doğayı ne emekçiyi koruma amacı taşımaktadır. Aksine büyük şirketlerin ve sermaye çevrelerinin talepleri doğrultusunda ticari kaygıları gidermeyi hedeflemektedir. Bu teklifte Türkiye'nin karbon emisyonu azaltmaya yönelik bir yol haritası ne yazık ki yoktur" dedi.
AKP’li Demir teklifi savundu
AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, teklifin yalnızca doğayı ve çevreyi koruma hedefiyle değil, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve kültürel geleceğini yeniden şekillendirme amacıyla hazırlanmış "stratejik bir dönüşüm belgesi" olduğunu iddia etti.
Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Bozdağ, birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı. (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et